"Ödev ST.Tr.Gg | Netteki Hocanız...
  Kan Dolaşımı
 
KAN DOLAŞIMI
Kan vücudun ulaşım sistemi işini görür. Vücudun birçok kesimlerini birbirine bağlar, oksijeni ve besin hücrelerini bütün vücuda taşır. Metabolizmanın artık ürünleri de kanla böb­reklere taşınarak dışarı atılır. Kan aynı zamanda vücudun belli bir ısıyı korumasını sağlar, öte yandan vücudun saldırgan mikroplara karşı savaşına yardım eder.
Vücutta 4 litreyi aşkın kan vardır. Kan yüksek bir basınçla dokulara gönderilir. Kanın sıvı kısmına "plazma" denir. Plazmanın içinde vücudun ihtiyacı olan besin maddeleri bulunur. Plazmanın içinde milyonlarca al ve ak yuvarlar dolaşır.
Alyuvarlar kemik iliğinde ürer. Bileşim­lerinde "hemoglobin" adı verilen bir boya mad­desi vardır. Bu madde oksijeni akciğerlerden do­kulara taşır. Besin vücutta kullanıldıktan sonra meydana gelen karbon dioksit de kan plazması­nın içinde çözülür ve kanla gerisin geri akciğer­lere taşınır. Sonra solunum yoluyla vücuttan dışarıya atılır.
Kandaki akyuvarların görevi bakterilerle savaşarak hastalığı yenmektir. Kimi vakit bak­terilerin çıkardığı maddeler akyuvarların ölme­sine yol açar; o vakit akyuvarlar cerahat biçi­minde ortaya çıkar.
Yürek kanı pompalayarak vücuda dağıl­masını sağlar, insan yüreği kaslıdır, dört odalı bir kutuya benzer. Göğüste, iki akciğer arasın­daki boşlukta yer almıştır, üstteki iki odaya "kulakçık", alttaki iki odaya ise "karıncık" denir. Karıncıkların çeperi daha kalındır.
Yürekten vücuda kan taşıyan damarlara "atardamar" denir. Atardamarlar kollara ayrıla­rak vücudun her yanına kan taşır. Yürekten uzaklaştıkça küçülür, en sonunda "kılcal da­marlar" haline gelirler. Kılcal damarlar bütün dokulara dağılarak besin ve oksijen taşır. Sonra yeniden birbirleriyle birleşerek "toplardamar­lar"! meydana getirirler. Toplardamarlar kanı gerisin geriye yüreğe taşır.
Vücudu çepeçevre dolaşıp oksijenini yitir­miş olan kan, kalın toplardamarlar aracılığıyla yüreğe döner. Bu toplardamarlar doğrudan doğ­ruya sağ kulakçığa açılır. Yüreğin pompalama hareketini sayısız kapakçık denetler. Pompala­nan kan kulakçıktan sağ karıncığa geçer, sonra da akciğer atardamarları yoluyla akciğerlere ulaşır. Burada kan taze oksijen alır ve gene yü­reğe döner. Ancak bu kez sol kulakçıktan yüre­ğe girer. Buradan sol karıncığa geçer. Sol karın­cık kuvvetle kasılarak kanı yeniden vücut çev­resindeki yolculuğuna gönderir.
Kan dokulardan geçerken, kılcal damarlar-daki sızıntı dolayısıyla, suyunun büyük bir kıs­mını kaybeder. Yürekten gelen taze kan dokula­rı sulayarak onlara besin taşır. Sonra kan baş­ka bir damarlar ağına girer ki, bunlara "lenfa" (akkan) damarları denir. Lenfa damarları kanı yüreğe giden ana toplardamara taşır. Bakteriler­le ölü hücreler çoğu kez lenfa damarlarına gir­menin yolunu bulurlarsa da, lenfa bezlerinde (akkan düğümleri) süzülüp yok edilirler. Lenfa bezleri lenfa damarları boyunca dizilmiştir, ör­neğin eliniz mikrop kapınca, koltuk altınız da şişebilir. Bunun nedeni, koltuk altındaki lenfa bezinin mikropları ana kan dolaşımına varama-dan yok etmeye girişmiş olmasıdır.
 
 
  ––––•(-•Bugün 100 ziyaretçi (116 klik) kişi burdaydı•-)•––––  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol